1. Anasayfa
  2. Genel
  3. KİMDİR BU DAO’LAR?

KİMDİR BU DAO’LAR?

Oğuzhan Seymen Oğuzhan Seymen -
100 0

Av. Oğuzhan Seymen

1]”DAO” KAVRAMI VE ORTAYA ÇIKIŞI:

DAO; merkezi olmayan otonom organizasyon anlamına gelmektedir.

Çalışma mantığına göre mesela, kahve otomatına para atıyorsunuz, bu otomat sadece kahve vermiyor, aynı zamanda ürün tedarik ediyor, otomatın bulunduğu yerin kirasını ödüyor, hatta bu uygulamaların nasıl, ne zaman yapılacağı konusunda da siz para atarak söz sahibi olabiliyorsunuz. Söz sahibi olduğunuz bu işlemlerin hiçbir merkezinin – yöneticisinin olmadığını, tüm bu işlemlerin de bir koda yazılı olduğunu düşünebilirsiniz.

Dolayısıyla DAO’nun oluşturulma amacı; hiyerarşik bir yönetim olmaksızın [tıpkı Bitcoin finansal işlemlerinde aracının kaldırılması gibi] işlevsel bir organizasyon kurabilmektir. 

Ortaya çıkış bakımından DAO’lardan ilk olarak 2013 tarihli bir makalede bitcoin’in gizli maliyetleri yönünden bahsedilmiştir. Ayrıca DAO’lar; ‘Merkezi Olmayan Özerk Şirket’ anlamına gelen DAC kavramından da 2023 yılı Eylül ayında yayınlanan Bitcoin ve Robotik’in 3 Yasası isimli makalede ayrılmış ve herkesin rahatlıkla yorumlayabileceği bir konuma indirgenmiştir. 

2]ÇALIŞMA TARZI AÇISINDAN:

A]

Bitcoin’in ilk tam çalışan DAO olduğunu nitekim önceden birtakım kurallarının programlandığını, otonom şekilde çalıştığını, oybirliğinin paylaşımlı olduğunu, o günden bu yana da akıllı sözleşmelerin Ethereum platformunda kullanılmaya başlandığını ve DAO’ların bugünkü halini aldığını biliyoruz.

Çalışma tarzı ve işleyiş açısından da DAO’lar için: kurallar konulması, fonlama sürecine girilmesi, otonom olarak üreticilerinden hatta herkesten bağımsız olunması, açık kaynaklı herkesçe kodlarının görüntülenebilmesi, bu kurallar ve finans işlemlerinin merkeziyetsiz olarak blokzincirine kaydedilmesi, şeffafca faal hale geldikten sonra fonların kullanılma amacı ve yerlerinin oy birliği ile kararlaştırılması, DAO paydaşlarının gelecek planlar hakkında teklif verebilmesi ve nihayetinde basite indirgendiğinde insanların dünyanın her yerinden para sirkülasyonunda hiçbir aracı olmaksızın bulunabilmesinden bahsedebiliriz.

Örneğin DAO’nun ne olmadığı bakımından vurgulamak gerekir ki; donanım geliştirmek veya kod yazmak akla gelmemelidir. Bu durumlarda iş başına girişimcilerden hizmet alınabilir. Bu hizmette de yine blokzincir oylaması yapılır ve akıllı sözleşmenin hızlı bir ödeme yapması beklenir.

B] 

Yapı bakımından DAO’lar, koordinasyonlarını geleneksel şirketlerin aksine temel kurumsal prensiplerini birtakım akıllı sözleşmeler dizisiyle belirlemektedirler.

Geleneksel şirket yapısından farklı olarak DAO’larda merkezi bir yönetim bulunmamakta, emir komuta ilişkisi söz konusu olmamakta, aksine üyelik şartları, oy hakkı, üye hakları, fonların nasıl dağıtılacağı, üyeliğin nasıl sona ereceğine ilişkin temel hususlar kolektif bir bütün halinde, insan yönetimine gerek duyulmaksızın akıllı sözleşmeler dizisiyle sağlanmaktadır. 

3]DAO HİSSEDARLIĞI KAVRAMI:

Hissedarlık denince akla, halka arz hisselerini almak gibi bir örnek gelir. Şayet DAO’ya yatırım yapmak istenirse nasıl ki Bitcoin satın alarak bir emtia sahibi oluyorsunuz, bunun için bir cüzdana sahip oluyorsunuz, DAO hissedarı olmak için de DAO’nun tokenlerini almanız yeterli olacaktır.

Token şekilleri; lisans sözleşmesi, ikramiye, indirim, mülkiyet hakkı veya altın gibi farklı şekillerde ortaya çıkarak, üyelik hakkı ve oy hakkı tanımaktadır. 

Bu tokenler ne işe yarar? Fonlama süreci sonunda teklif sunabilmenizi, teklifleri oylayabilmenizi ve gerçekleştiğinde kar edebilmenizi sağlamakta olup ne kadar çok tokeniniz varsa o kadar çok oy kullanma gücünüz vardır. Ayrıca vurgulamak gerekir ki yatırım yapacağınız DAO’yu öncesinde, kodlarında hata olup olmadığını araştırmalısınız nitekim kodlar açık kaynaklı.

4]İLK MERKEZİYETSİZ OTONOM ORGANİZASYON ÖRNEĞİ:

“THE DAO”

2016 yılında küçük ölçekli blok zincir şirketi Slock.it, The Dao’ yu kurarak münhasır yazılım, kodlar ve akıllı sözleşmeler kapsamında organizasyonu; Ethereum üzerinden kurulan ilk merkeziyetsiz otonom organizasyon olarak tarihe geçirmiştir.

Organizasyon ne yazık ki yakın zamanda; [Ethereum’un kısmen güvenilirliğinin de zedelenmesi sonucunda]  fonların çalınması kaynaklı ve “kodlarındaki hatanın hackerlar tarafından fark edilerek yapısının kopyalanması kaynaklı”, 50 milyon dolardan fazla değerde Ethereum çalınmasıyla kötüye kullanıldı. 

Oysa ki çözüm; ele geçirilen kodun tespit edilmesi ve Ethereum ağındaki güvenilir bölge bakımından güvenilirliğinin korunmaya devam edilmesi ve The Dao’nun açık kaynaklarında ilgili tedbirlerin alınmasıydı.

5]ARTI VE EKSİLERİYLE DAO’LAR – HUKUKİ STATÜSÜ:

A]

Avantaj olarak bakıldığında; hakikaten modern organizasyonlarda hatalı olarak nitelendirilen birçok hususu çözme amacıyla bir araya gelmiş üyelerini ve üreticilerini ziyadesiyle heyecanlandıran bir organizasyon denebilir. 

Ezcümle olumlu anlamda; finansman arayan girişimciler için bir fırsat olması, üyelerin ortak bir akılla karar alabilmelerini sağlaması, yatırımcıların ilerleyememiş yöneticilerden kurtulması, müşterek yararlar için dünyanın her yerinden insanların katılabilmesi, şirket kurabilecek sermayeye sahip olan ancak kar etme organizasyonuna sahip olamayan kişilerin de yatırıma katılarak kar edebilmesini sağlaması,

büyük sermayenin kısa zamanda toplanmasını sağlaması birer avantaj olarak görülebilir.2 

Öte yandan risk anlamında; kodlar hatalı olduğunda açık kaynak sebebiyle her zaman saldırı ihtimaline karşı, kodların doğru belirlenerek gerekli tedbirlerin alınması gerektiği, yürürlükteki hukukun DAO’lara her zaman uygulanamayabilmesi, tüm üyelerin DAO kodları ve işleyişine bilgi sahibi olamayabilmesi ve altı çizilerek belirtilmektedir ki DAO’nun, bir faaliyet organizasyonu olmaktan öte, kripto para değer dalgalanmasına sebep olmak maksadıyla katılabileceklere karşı dikkatli olunması gerektiği akılda yer almalıdır. 

B] Türk hukukunda DAO’lar ne gerçek ne tüzel kişi olduğundan, herhangi bir hak ve borç altında girememektedir diyebiliriz.

Ve fakat bir usulsüzlük halinde elbette uluslararası kaidelere göre hukuk uygulanacaktır.

Örneğin 2017 tarihli SEC raporunda [ Security and Exchange Commision], DAO’ların adi ortaklık vasfında olduğu belirtilmiştir.

Türk hukukunda DAO’ların hangi hukuki statüde olduğu konusunda bir hukuk boşluğu bulunmaktadır. Ancak adi ortaklık kabulüne göre; herhangi bir iflas veya zarar durumunda ve katılımcıların sınırsız sorumlu olacağı ve kişisel sorumluluklarına gidilebileceği akla gelmektedir. Yatırımcılar yönünden bu durumla bir albenisi kalmayabilir dolayısıyla oluşturulma amacı ve kurallarına uygun olamayabilir.

Bu riske karşı da akıllı sözleşme şartlarının, üretici ve tüketicileri koruyucu hükümler getirilmek suretiyle düzenlenmesi önem arz etmektedir.

6]ÖNERİ VE TEMENNİ:

Dünya çapında üretici ve tüketici karar alma süreçlerini yürüten Türkiye kuruluşlular dahil birçok DAO’nun; token edinmek ihtiyacı doğacağı gibi, kripto paraları ödeme aracı olarak kullanma ihtiyacı da doğabilir. Bu da demektir ki kripto varlıklarla ilgili yasaklayıcı regülasyon; en kısa zamanda merkeziyetsiz otonom organizasyonların içini ferahlatacak şekilde yasal düzenlemeye kavuşmalıdır. Gelecek yasal düzenlemenin de özellikle başta Türk yatırımcılar ve girişimcilerin olmak üzere, dünya pazarında kârlılığına daha sağlıklı odaklanabilmesine ışık tutması beklenmekte, temenni edilmektedir. 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir