Yapay zekanın(YZ), büyük verilere ve algoritmalara önemli etkisi vardır:
YZ’nın bilinen analitik yetenekleri; seçmenlerin tercihlerini tahmin edebilmeye ve etkili propaganda stratejileri geliştirmeye elverişlidir.

Analitik yeteneklerdeki ilgili elverişlilik; tahmin edilebileceği üzere tıpkı alışveriş sitelerinden ürün arayan tüketicinin önüne aynı ürünlerle ilgili reklamlar çıkmasına, sosyal medyada takip edilen içeriklere yakın konulara denk gelinmesine benzemektedir.
Yani YZ sistemleri gerek seçim kampanyalarını planlamakta gerekse seçmen davranışlarını analiz etmekte veri analitiği teknikleri sayesinde büyük rol oynuyor.
Etik ve mahremiyet kaygıları YZ’da elbette giderilmelidir:
Örneğin geçtiğimiz seçim olan Mayıs 2023 genel seçimlerinde, seçmen eğilimlerinin anketler bakımından tahmini, emsal bir çalışma teşkil etmektedir. Bu çalışmalarda seçmenler, etik kuralların ve mahremiyetin gözetilmediğini iddia edebilirler. Mutlaka bu iddialarını da sadece siyasi partiler nezdinde değil, tüm meslek odaları gibi baskı gruplarıyla birlikte, demokratik sistemlerin gereği olan düzenleyici tedbirlerin alınmasını, başvuru ve dava yollarıyla talep etmelidirler.
YZ’nın seçmen eğilimine etkisine olan örnekleri çoğaltmak mümkündür:
Mesela sosyal medya platformlarında yapılan duygusal analizler, akım analizleri ve hatta röportajlardan çıkarılabilecek analizler; seçim kampanyalarının ne kadar etkin olduğunu ve adayların mesajlarının dinlenip dinlenmediğini ortaya koyabilecektir.
YZ üzerinden yapılabilecek propaganda yöntemleri (fiziken Sovyetler Birliği’nde, Almanya’da ve İtalya’da rastlandığı üzere) zamanlama, sürdürülebilirlik, tekrarlama, yoğunlaşma, sadeleştirme, kitlede sinerji yaratma ve kalıp simgelerin YZ üzerinden kullanılması şeklinde örneklenebilir.
Mücbir sebepler halinde, seçimlerin ertelenmesinden farklı olarak kolaylaştırıcı, demokratik ve adil yöntemler ortaya çıkarabilecektir:
Tıpkı Amerika Birleşik Devletleri seçimlerinde covid-19 salgını sonucu yaşanan siyasi olaylar gibi, birtakım mücbir sebep kaynaklı seçim krizleri ortaya çıkabilir.

Basın ve medya da bu gibi mücbir sebeplerde yanıltıcı haber üretme maksatlı çalışmaya başlayacaktır.
Türkiye bakımından bunun denetimi ve önlenmesi, yalnızca yargı sistemi ile ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu tarafından yapılması yeterli gelmeyecektir.
Seçim sonuçları kesinleştikten sonra iş işten geçebileceğinden, fütürist dünyada insanın önce insana, sonra teknolojiye güvenebilmesi, ardından da gerekli girişim ve regülasyonların devreye girmesi gerekebilir.
İlgili regülasyonların sürdürülebilmesi de günümüz dezenformasyon eylemlerine karşı adeta katalizör görevi görebilecektir. Bu görevi ise çağın güncel gereklerimi teknolojiye adapte edebilen toplumların sağlayabileceği öngörülmektedir.
YZ’nın seçime etkisinde “deepfake” mühim bir yer kaplıyor:
Örneğin ülkemizdeki bir partide Büyükşehir Belediye Başkanı adayı bir kişinin, ses kayıtlarında para karşılığı adaylıktan çekilmemesi yönünde anlaştığı iddia edilmiş ve bu kişi de bu ses kayıtlarının sahte olduğunu ve itibarsızlaştırma şantajlarına maruz kaldığını öne sürmüştü.
Manipülasyon ve dezenformasyon riskine karşı alınabilecek etkili önlemlerden biri; seçmenlerin gerçek ile kurgu arasında sağlıklı bir fark yakalayabilmesi adına, sahte içeriklerin aldatıcılığı hususunda Yapay Zeka destekli güçlendirme tedbirlerinin alınması, seçmenin bu konuda eğitilip farkındalığının artırılmasıdır.
Şirketlerin, seçimlerde YZ kaynaklı aldatıcılığa karşı elini taşın altına koyması şart:
Seçmenlerin yapay zeka ile kandırılmaması adına Facebook ve Instagram’ın sahibi Meta; 2024 Haziran tarihli Avrupa parlamentosu seçimlerinde, YZ ile hazırlanan sahte içeriklerle mücadele için bir ekip kuracak.
Şirket Yapay Zeka yoluyla video, fotoğraf ve ses taklidi yapılması karşısında seçmenlere koruyucu tedbirler almayı vaat ediyor. Bazı uzmanlar ise bu planın etkisiz olduğunu ileri sürüyor.
Örneğin İngiltere İçişleri Bakanı Claverly de Times gazetesine verdiği demeçte, YZ ile üretilen sahte içeriklere karşı dikkatli olunması gerektiğini hatırlatmıştı.
Şirketin somut anlamda verebileceği destekte; Avrupa Birliği’ne özel bir seçim operasyonları Merkezi kurulacağı ve bu merkezin potansiyel tehditleri tespit edeceği, bu tespitin de uygulamalar ve teknolojiler genelinde gerçek zamanlı, dakik ve özel önlemler alınarak yapılması bekleniyor.
İlgili şirket desteği dışında başka şirketlerin destekleri de ve kamusal anlamda alınması gereken tedbirler de var:
Örneğin meta’nın Avrupa Birliği işlerinden sorumlu başkanı Pancini; sahtelik riski taşıyan paylaşımlarda uyarı etiketinin ekleneceğini, böylelikle sahte paylaşımların öne çıkamayacağını söylüyor.
Meta’nın dışında OpenAI, Microsoft ve Adobe dahil 20 farklı şirket sahte YZ içerikleri ile mücadele merkezleri kurup seçmenlerin güvenilir resmi bilgileri bunu merkezler sayesinde ulaşabileceğini vaat ediyor.
Seçim süreci bir toplum dayanışmasına gerektirdiğinden, sadece şirketlerin tedbirleri yeterli olmayacak, tüm endüstrinin, hükümetin-muhalefetlerin ve sivil toplum örgütlerinin büyük çabaları, seçim güvenliğinin sağlanmasını kolaylaştıracaktır.
Kaynakça
*Seçim ve Propaganda Süreçlerinde Yapay Zeka, Büyük Veri ve Algoritmaların Etkisi, 14 Mayıs 2023 Türkiye Genel Seçimi Örneği; Ali Murat Kınık, Vahdet Özkoçak
*Artık Seçimleri Yapay Zeka Yapsın! ; Fütürist Ufuk, Ufuk Tarhan, dünya.com köşe yazısı
*t24.com.tr/haber/ seçmenlerin- yapay- zeka- ile- kandırılmasını- engellemek- için – şirketler- ne- yapıyor, 1153622